Çifte Önemlilik Analizine Yönelik Soru ve Cevaplar
Çiftte Önemlilik Nedir?
Çifte önemlilik yaklaşımı, etki önemliliği ve finansal önemlilik yaklaşımlarını bir araya getiren bir çerçevedir. Etki önemliliği, bir şirketin insanlar ve çevre üzerindeki olumlu veya olumsuz önemli etkilerine odaklanır. Bu etkiler mevcut veya potansiyel olabilir ve kısa, orta veya uzun vadede gerçekleşebilir. Finansal önemlilik ise sürdürülebilirlikle ilgili risklerin ve fırsatların şirketin finansal performansı üzerindeki etkilerini inceler; buna sermaye maliyeti, nakit akışı veya finansal durum gibi unsurlar dahildir. Bu iki perspektif birbirinden bağımsız değildir; genellikle birbiriyle ilişkilidir. Örneğin, bir şirketin faaliyetlerinin çevreye verdiği zarar, itibar kaybına, cezalara veya düzenleyici kısıtlamalara yol açarak finansal riskler yaratabilir.
Bir Konu Sadece Olumlu Etki Perspektifinden Önemli Olabilir mi?
Sürdürülebilirlik konusu yalnızca olumlu etki açısından önemli kabul edilebilir. EFRAG tarafından hazırlanan ESRS 1 standartlarına göre, bir sürdürülebilirlik konusu, şirketin insanlar veya çevre üzerindeki önemli mevcut veya potansiyel etkileriyle ilgiliyse önemli kabul edilir. Olumlu etkiler mevcut ya da potansiyel olabilir. Mevcut olumlu etkiler, ölçek ve kapsam kriterlerine göre değerlendirilirken; potansiyel olumlu etkiler için ölçek, kapsam ve gerçekleşme olasılığı da dikkate alınır. Örneğin, bir şirketin yenilenebilir enerjiye geçiş yapması, önemli finansal risk yaratmasa bile çevre açısından büyük faydalar sağladığı için önemli kabul edilebilir.
Önemlilik Değerlendirme Süreci Nasıl Yapılır?
Önemlilik değerlendirme süreci, hem etki hem de finansal önemlilik perspektiflerinin kapsamlı bir şekilde ele alınmasını sağlamak için birkaç adımdan oluşur. İlk olarak, şirketin iş modeli, stratejik hedefleri, coğrafi faaliyetleri ve değer zincirindeki ilişkileri analiz edilir ve ilgili sürdürülebilirlik konuları belirlenir. Bu süreçte, şirketin etkilediği taraflarla (örneğin, çalışanlar, topluluklar, yatırımcılar) istişare edilerek hangi konuların daha önemli olduğu belirlenir. Daha sonra potansiyel etkiler, riskler ve fırsatlar belirlenerek, belirli kriterlere göre değerlendirilir. Etki önemliliği açısından, şiddet (ölçek, kapsam ve geri döndürülemezlik) ve olasılık incelenir. Finansal önemlilik açısından ise bu konuların nakit akışı, kârlılık veya sermaye maliyeti gibi finansal unsurları nasıl etkilediği analiz edilir. Bu analizlerin sonuçları, en önemli konuları öne çıkaracak şekilde önceliklendirilir ve raporlama amacıyla şeffaf bir şekilde belgelenir.
Bir Konu Her İki Perspektiften de Önemli Olmak Zorunda mı?
Hayır, bir konu her iki perspektiften de önemli olmak zorunda değildir. Örneğin, bir şirketin neden olduğu su kirliliği, yerel ekosistemler üzerindeki ciddi etkisi nedeniyle etki perspektifinden önemli olabilir, ancak doğrudan finansal bir etkisi olmayabilir. Benzer şekilde, karbon vergilerini artıran yeni bir düzenleme, sosyal veya çevresel sonuçları doğrudan etkilemese bile önemli bir finansal risk teşkil edebilir. Bu perspektiflerin bağımsızlığı, şirketlerin daha geniş bir sürdürülebilirlik konularını kapsamasına olanak tanır.
Paydaşlar Önemlilik Değerlendirmesini Nasıl Etkiler?
Paydaşlar, özellikle etki önemliliği değerlendirmesinde kritik bir rol oynar. Onların görüşleri, şirketlerin önemli sosyal ve çevresel etkileri tanımlamalarına ve bu etkilerin önemini doğrulamalarına yardımcı olur. Çalışanlar, yerel topluluklar, yatırımcılar ve çevre savunucuları gibi paydaşlar, geniş bir bakış açısı sunarak şirketin çok çeşitli potansiyel etkileri dikkate almasını sağlar. Bu iş birliği yaklaşımı, önemlilik değerlendirme sürecini zenginleştirir ve şirket eylemlerinin toplumsal beklentilerle uyumlu olmasını destekler.
Önemlilik Değerlendirmesi Ne Sıklıkla Yapılmalıdır?
Önemlilik değerlendirmeleri, işletme operasyonlarındaki değişiklikler, düzenleyici gelişmeler veya yeni ortaya çıkan risk ve fırsatları dikkate alacak şekilde düzenli olarak gözden geçirilmelidir. Değerlendirmelerin sık yapılması, şirketin sürdürülebilirlik açıklamalarının güncel ve geçerli kalmasını sağlar. Şirketlerin bu süreci stratejik planlama döngülerine entegre etmeleri ve zamanla önemli olarak değerlendirilen konularda meydana gelen değişiklikleri belgelemeleri önerilir.
Çifte Önemlilik Kapsamında Hangi Veriler Raporlanmalıdır?
Şirketler, hem önemli etkiler hem de sürdürülebilirlik konularının finansal etkileri hakkında rapor vermekle yükümlüdür. Bu, şirketin önemli sorunları ele almak için uyguladığı politikalar ve stratejiler, alınan önlemler ve bunların etkinliği, kullanılan ölçümler ve hedefler gibi unsurları kapsar. Örneğin, bir şirket karbon emisyonlarını önemli bir sorun olarak belirlediyse, yalnızca emisyon verilerini değil, aynı zamanda emisyonları azaltmak için benimsenen politikaları, belirlenen hedefleri ve bu hedeflere yönelik ilerlemeyi de açıklamalıdır. Bu açıklamalar, Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na (ESRS) uygun olmalı, kanıtlara dayanmalı ve net metodolojilerle desteklenmelidir.
Önemli Olmayan Konular Nasıl Ele Alınmalıdır?
Sürdürülebilirlik konusu kapsamlı bir değerlendirme sonucunda önemli kabul edilmezse, şirket bu konuda raporlama yapmak zorunda değildir. Ancak, bu tür bilgilerin sektör standartlarına uygun olarak veya şeffaflık amacıyla açıklanması durumunda, isteğe bağlı olarak raporlanabilir. Örneğin, belirli operasyonlarda su tüketimi önemli olmasa bile, şirket bu bilgiyi çevresel sorumluluk girişimlerinin bir parçası olarak açıklamayı tercih edebilir.
Kuruma Özgü Açıklamaların Rolü Nedir?
Konu önemli kabul edildiğinde ancak mevcut standartlar tarafından yeterince ele alınmadığında, şirketler kuruma özgü açıklamalar geliştirmekle yükümlüdür. Bu açıklamalar, yönetim, strateji, etki, risk ve fırsat yönetimi ile ölçümler ve hedefler gibi tüm ilgili bilgileri içermelidir. Örneğin, bir şirketin faaliyet gösterdiği sektörle ilgili özel bir çevresel riski tanımlaması durumunda, sektör bağımsız standartlarla kapsanmayan bu riski açıklamak için özel bir açıklama sunması gerekir.
Sektöre Özgü Standartlar Süreci Nasıl Etkiler?
Çifte önemlilik değerlendirmeleri öncelikle sektör bağımsız standartlara dayanır; ancak sektöre özgü standartlar ek rehberlik ve ayrıntılar sağlar. Bu standartlar, şirketlerin özellikle kendi sektörleriyle ilgili sürdürülebilirlik konularını belirlemelerine ve raporlamalarına yardımcı olur. Örneğin, bir madencilik şirketi, sektöre özgü standartları kullanarak su yönetimi ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkileri daha ayrıntılı bir şekilde ele alabilir ve açıklamalarını sektör normlarına ve paydaş beklentilerine uygun hale getirebilir.
Bir yanıt yazın