Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (TSRS) Raporlamasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (TSRS) Raporlamasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Türkiye’de şirketlerin sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlarını etkin bir şekilde raporlaması, çevresel, sosyal, ve yönetişimsel (ESG) unsurları stratejilerine entegre etmeleri için kritik bir adımdır. Bu çerçevede, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlaması Standartları (TSRS), iki ana standartla, şirketlerin hem genel sürdürülebilirlik süreçlerini hem de iklimle ilgili riskleri nasıl yönetmeleri gerektiğini düzenlemektedir: TSRS-1 Sürdürülebilirlikle İlgili Açıklamalar ve TSRS-2 İklimle İlgili Açıklamalar. Aşağıda bu iki standardı nasıl kullanmanız gerektiğini ele alacağız.

TSRS-1 ve TSRS-2: Kapsam ve Hedefler

TSRS-1 standardı, sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilgilerin raporlanmasını zorunlu kılar. Şirketlerin kısa, orta ve uzun vadede nakit akışlarını, finansmana erişimini ve sermaye maliyetini etkileyebilecek sürdürülebilirlik risklerini ve fırsatlarını tanımlamaları ve raporlamaları gerekir. TSRS-1, özellikle iş modeli, strateji, yönetişim ve risk yönetimi gibi kritik unsurların sürdürülebilirlik bağlamında nasıl yönetildiğini gösterir .

TSRS-2, şirketlerin iklimle ilgili riskleri ve fırsatları belirlemelerini ve raporlamalarını gerektirir. Fiziksel riskler (örneğin, iklim değişikliğinin getirdiği hava koşulları) ve geçiş riskleri (örneğin, karbon fiyatlaması veya düzenleyici değişiklikler) bu standardın temel odak noktalarıdır. Aynı zamanda, TSRS-2 kapsamında şirketler, bu riskleri stratejilerine nasıl entegre ettiklerini, hangi iklim senaryolarını kullandıklarını ve bu senaryoların iş modellerine etkilerini açıklamalıdır .

Önemlilik Değerlendirmesi: Hangi Bilgiler Önemli?

TSRS kapsamında, şirketlerin raporlayacakları bilgilerin “önemlilik” kriterlerine uyması beklenir. Bu nedenle şirketlerin hangi sürdürülebilirlik ve iklim risklerinin iş modeli üzerinde önemli bir etki yaratacağını belirlemek için kapsamlı bir analiz yapmaları gerekmektedir. Bu değerlendirme, kısa, orta ve uzun vadeli etkilerin yanı sıra ilgili sektörel risklerin de dikkate alınmasını içerir .

Önemlilik değerlendirmesi yapılırken dikkate alınacak başlıca unsurlar şunlardır:

  1. İş Modeli ve Değer Zinciri: Sürdürülebilirlik ve iklim risklerinin iş modelini ve değer zincirini nasıl etkilediği.
  2. Coğrafi Etki: Şirketin faaliyet gösterdiği bölgelerdeki iklimsel değişiklikler ve yasal düzenlemelerin etkileri.
  3. Finansal Dayanıklılık: İklim risklerinin şirketin nakit akışlarına, sermaye maliyetine ve uzun vadeli finansal sağlamlığına olan etkileri.

Yönetişim, Strateji ve Risk Yönetimi

TSRS-1 ve TSRS-2 standartlarına göre, şirketlerin sürdürülebilirlik ve iklim risklerine yönelik olarak güçlü bir yönetişim yapısı oluşturması gerekmektedir. Bu yapı, yönetim kurulunun sürdürülebilirlik ve iklim risklerini izlemekten sorumlu olduğu süreçleri tanımlamalıdır .

Şirketlerin strateji belirleme aşamasında, bu riskleri azaltmaya yönelik politikalar geliştirmesi önemlidir. Ayrıca, iklim risklerine yönelik stratejilerin sadece mevcut yasal gereksinimleri karşılamakla kalmaması, aynı zamanda gelecekteki düzenleyici değişikliklere ve iklim değişikliklerine karşı da dayanıklı olması beklenir.

Risk yönetimi açısından, TSRS-2‘nin getirdiği bir yenilik, şirketlerin iklim senaryolarını analiz ederek gelecekteki riskleri modellemelerini zorunlu kılmasıdır. Bu analizler, hem fiziksel hem de geçiş risklerinin gelecekteki etkilerini öngörmeyi ve stratejilere entegre etmeyi amaçlar. Şirketlerin, senaryo analizlerini yaparken, özellikle uluslararası anlaşmalara ve bilimsel iklim modellerine dayalı senaryoları dikkate almaları gerekir .

Güvence Denetimi ve Raporlama Süreci

TSRS kapsamında hazırlanan raporlar, güvence denetimine tabi olacaktır. Bu, açıklanan bilgilerin doğruluğunun ve şeffaflığının sağlanması için üçüncü taraf denetçilerin raporu incelemesini zorunlu kılar. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken başlıca unsurlar şunlardır:

  • Veri Toplama ve Doğrulama: Şirketlerin sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatlar hakkında topladığı verilerin doğruluğu denetimden geçmelidir.
  • Şeffaflık ve Karşılaştırılabilirlik: Raporun tüm bölümlerinde tutarlılık sağlanmalı ve açıklamalar karşılaştırılabilir şekilde sunulmalıdır .

Sonuç

TSRS-1 ve TSRS-2 standartları, Türkiye’deki şirketlerin sürdürülebilirlik ve iklim risklerini etkin bir şekilde yönetmelerini sağlamayı amaçlar. Ekostrateji Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri olarak, şirketlerin bu süreçlerde hem eğitim hem de raporlama desteği sağlıyoruz. Şirketinize özel çözümlerimizle, TSRS standartlarına uyum sürecinizi hızlandırabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir