Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nda Sera Gazı Emisyonu Hedefleri Nasıl Belirlenir?
Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS), şirketlerin iklimle ilgili hedeflerini daha şeffaf ve kapsamlı bir şekilde belirlemelerini ve raporlamalarını gerektiren standartlar sunmaktadır. Bu yazıda, sera gazı (GHG) emisyonu hedeflerinin nasıl belirlendiğini, ilgili terminolojiyi ve bu sürecin neden önemli olduğunu ele alacağız. Özellikle karbon kredileri, baz yılı, bilimsel temelli hedefler gibi kavramları basit bir şekilde açıklayacağız.
a. Sera Gazı Emisyonu Hedefleri Nedir?
Sera gazı emisyonu hedefleri, şirketlerin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan karbondioksit (CO2) ve diğer sera gazlarının (metan, azot oksitler vb.) miktarını belirli bir süre içinde azaltmayı amaçlayan planlar ve taahhütlerdir. Bu hedefler, mutlak değerler (örneğin, ton başına CO2 eşdeğeri olarak ölçülen) veya göreceli değerler (örneğin, üretim birimi başına emisyon) şeklinde olabilir. Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na göre, her şirketin kendi sera gazı hedeflerini belirleyip ilerlemeyi raporlaması gerekmektedir.
b. Sera Gazı Emisyonu Hedeflerinin Türleri: Kapsam 1, 2 ve 3
Sera gazı emisyonları, kaynaklarına göre üç ana kategoriye ayrılır:
- Kapsam 1 Emisyonları: Şirketin kendi faaliyetleri sonucu oluşan doğrudan emisyonlardır. Örneğin, şirketin fabrikasında kullanılan fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonlar.
- Kapsam 2 Emisyonları: Şirketin satın aldığı enerji, ısı veya buhar nedeniyle oluşan dolaylı emisyonlardır. Örneğin, elektrik tüketimi sonucunda oluşan emisyonlar.
- Kapsam 3 Emisyonları: Şirketin tedarik zincirinde ve ürünlerinin kullanımında oluşan diğer dolaylı emisyonlardır. Örneğin, bir ürünün yaşam döngüsü boyunca oluşan emisyonlar.
Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na göre, bir şirketin emisyon hedeflerini belirlerken Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarını ayrı ayrı veya birleştirerek açıklaması gerekmektedir.
c. Emisyon Hedeflerinin Mutlak ve Göreceli Olarak Belirlenmesi
Mutlak Hedefler, toplam sera gazı emisyonlarının miktarını belirli bir seviyeye düşürmeyi amaçlar. Örneğin, bir şirketin 2030 yılına kadar yıllık emisyonlarını 10.000 ton CO2 eşdeğerine indirmeyi taahhüt etmesi bir mutlak hedeftir.
Göreceli Hedefler ise emisyonları, birim başına emisyon miktarı gibi göreceli bir ölçüde azaltmayı hedefler. Örneğin, üretim miktarı arttıkça emisyonların da artması muhtemeldir, ancak göreceli bir hedefte şirket, her üretim birimi başına düşen emisyon miktarını azaltmayı taahhüt eder.
ç. Baz Yılı ve Baz Değeri
Baz Yılı, emisyon hedeflerine ulaşmak için ilerlemenin ölçüldüğü referans yıldır. Örneğin, bir şirketin 2020 yılındaki toplam emisyonlarını baz alarak, 2030 yılına kadar bu emisyonları %40 azaltmayı planlaması, 2020 yılını baz yılı olarak kullanması anlamına gelir. Baz yılı, ilerlemeyi net bir şekilde takip edebilmek için büyük önem taşır.
Baz Değeri ise baz yılına ait olan emisyon miktarını ifade eder. Örneğin, 2020 yılı için 15.000 ton CO2 eşdeğeri emisyon bir baz değeri olabilir.
d. Bilimsel Temelli Hedefler (Science-Based Targets)
Bilimsel temelli hedefler, küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlamayı amaçlayan uluslararası iklim anlaşmalarına ve bilimsel verilere dayalı olarak belirlenen hedeflerdir. Bu hedefler, şirketlerin emisyon azaltma stratejilerinin bilimsel olarak doğrulanmış bir yol haritasına uygun olup olmadığını belirler. Örneğin, bir şirketin bilimsel temelli bir hedefi, küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlayacak şekilde karbon salınımını azaltma stratejisine dayalı olabilir.
Bilimsel temelli hedefler, sektörel karbonsuzlaştırma yollarını ve iklim politikası senaryolarını dikkate alır. Böylece, şirketlerin hedefleri, sadece mali çıkarlar doğrultusunda değil, aynı zamanda çevre üzerindeki etkilerini en aza indirmek amacıyla belirlenir.
e. Karbon Kredileri
Karbon Kredileri, şirketlerin karbon emisyonlarını dengeleme amacıyla kullanabilecekleri bir araçtır. Bir karbon kredisi, atmosferden bir ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı azaltımı anlamına gelir. Şirketler, kendi emisyonlarını azaltmada yetersiz kaldıklarında, karbon kredileri satın alarak karbon salınımlarını dengeleyebilirler. Ancak, Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları, bu kredilerin sera gazı azaltma hedeflerine ulaşmak için bir çözüm olarak kullanılmasını kısıtlamaktadır. Hedefler yalnızca emisyonları doğrudan azaltmayı içermelidir, karbon kredileri ile dengelemeler buna dahil edilmemelidir.
f. Hedeflerin Zaman Çizelgesi ve Güncellenmesi
Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları, sera gazı azaltma hedeflerinin belirli zaman dilimleri için açıklanmasını gerektirir. Şirketler, en azından 2030 ve mümkünse 2050 için hedef değerler belirlemelidir. Ayrıca, 2030’dan itibaren her beş yıllık dönem sonunda bu hedefler güncellenmelidir. Bu süreç, şirketlerin sürekli olarak hedeflerini gözden geçirmelerini ve iklim politikalarındaki gelişmelere göre revize etmelerini sağlar.
g. Hedeflerin Bilimsel ve Politika Çerçevesinde Uyumlu Olması
Şirketlerin emisyon azaltma hedeflerini belirlerken kullandıkları metodolojiler, ulusal, AB veya uluslararası politik hedeflerle uyumlu olmalıdır. Örneğin, Avrupa Birliği’nin 2030 yılına kadar net sıfır karbon hedefine uyumlu olacak şekilde emisyon hedefleri belirlenmelidir. Şirketler, bu hedefleri belirlerken hangi senaryoları ve veri kaynaklarını kullandıklarını da açıklamalıdır. Ayrıca, hedeflerin dışarıdan bağımsız bir kuruluş tarafından doğrulanıp doğrulanmadığı da belirtilmelidir.
ğ. Hedeflerin Bilimsel ve Politika Çerçevesinde Uyumlu Olması
Sonuç: Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ile Uyum ve Öneriler
Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS), şirketlerin iklim değişikliğiyle mücadele etmek için net ve somut hedefler belirlemesini ve bunları şeffaf bir şekilde raporlamasını gerektirir. Bu standartlar, yalnızca Avrupa’da değil, küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketler için de bir referans niteliğindedir. Şirketler, faaliyetlerinin çevresel etkilerini ölçerken, sürdürülebilirlik hedeflerini bilimsel temelli yaklaşımlar doğrultusunda belirleyerek ve bu hedefleri düzenli olarak güncelleyerek, iklim değişikliği ile mücadelede aktif bir rol üstlenirler.
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) da Avrupa standartlarına benzer bir yol izlemekte olup, şirketlerin iklimle ilgili risklerini ve fırsatlarını yönetmeleri ve bu konularla ilgili hedefler belirlemeleri gerekmektedir. Bu bağlamda, sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik hedeflerin belirlenmesi ve bu hedeflerin düzenli aralıklarla gözden geçirilmesi TSRS kapsamında da önem taşımaktadır. Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nda izlenen adımlara benzer şekilde, Türkiye’deki şirketlerin de bu sürece entegre olmaları gerekmektedir.
Bir yanıt yazın